SAROS KIYILARI DOĞA YÜRÜYÜŞÜBir deniz olsun istedik adı Saros olan... Ve bu Pazar yine düştük yollara... Bu coğrafyada mavinin yeşile olan aşkının en güzel örneği Gökçetepe'ye... Ekim ayıyla birlikte her bir tonunu görmeye alışık olduğumuz sonbahar renklerinin arasına bu kez maviyi de ekleyelim dedik ve bu hafta sonu rotamızı Saros'a, Gökçetepe'ye çevirdik. Erken saatlerde başlayan yolculuğumuz süresince yağmurun yağacak olmasını bilmek tatlı bir telaş yaşatsa da Saros'un tuz kokan denizinin rüzgarla birlikte genizlerimize dolması, bu endişeyi heyecana çevirdi. Çok eski tarihten kalan ve şu an çok az bir bölümü ayakta kalan Gökçetepe Kalesi'nde başlayan serüvenimiz, körfezin en bakir noktasının betonlaşmaya başlamasına rağmen çam ormanlarının arasından sahil kıyısına doğru devam etti. Rüzgarın da etkisiyle genizlerimize daha fazla bir çektiğimiz Saros'un mavi kokusu ciğerlerimize doldu da doldu... Sağ yanımıza aldığımız çam ormanlarının sol yanımızdaki Saros'la olan uyumundan olsa gerek 15 kilometreyi nasıl yürüdüğümüzü anlayamadık. Etkinliğimizi, yeni dostluklar edinmeye Saros'u da şahit göstermenin mutluluğu ile tamamlayarak kendimizi sendromsuz bir Pazartesi'ye hazırlamak üzere Edirne'ye doğru yola koyulduk... Yağış uyarısına rağmen etkinliğimize katılım gösteren ve etkinlik süresince harika bir uyum gösteren tüm doğaseverlere teşekkürlerimizle... FOTOĞRAF ALBÜMÜ İÇİN TIKLAYINIZ... |
571 kez okundu |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |